8 Ocak 2018 Pazartesi

Okudum: Kızıl Okyanus (Alper Çelik)



Adı: Kızıl Okyanus Bir Osmanlı Macerası
Yazarı: Alper Çelik
Sayfa: 429
Fiyat: 16 tl

Osmanlıyı konu alan romanları severim ve hep beklentim yüksek olur. Bu kitaptan umduğum kadar tat alamasam da sonuna kadar okudum. Dili sıkıcı olmasa da karakterlerin konuşmalarına biraz sansür gelmeliymiş bence. Yeri geldiğinde en azından lanet olsun deselerdi, o da olurdu :)

Osmanlı'nın son demlerinde sıradan hayat süren birkaç kişinin başlarına birden bir katil musallat olur. Daha doğrusu Ali o katilden borç alıp ödemediği için kellesini kurtarayım derken birkaç kişinin daha hayatına renk getirecektir. Ali ve arkadaşı Hasan, katil Deli Süleyman'dan kaçarken, o sırada İstanbul'a demirlemiş yabancı bir gemiye sığınırlar. Hasan'ın orada tanıdığı vardır ve  orada garson kılığında gizleneceklerdir. Nasıl bir kaderse, Deli Süleyman bunların gemiye bindiğini anlar ve peşlerinden o da biner.
Gemide bunlar köşe kaçmaca oynarken birkaç hafta geçer. Bir gece balo eğlencesinde göktaşı yağmuru başlar. Bunlar keyifle izlerken taşın biri gemiye düşer. Epey sıcaktır ve soğumaz. Gemi çalışanlarından biri cesaretle taşa el atar ama eli yanar. Sonradan bu eli yanan adamın her yeri moraracak ve ölecektir. Asıl sorun o öldükten sonra ortaya çıkar. Taştan bir virüs kapmıştır ve bu virüs ölen bedenleri ayağa kaldırıp saldırganlaştırır. Bildiğimiz zombi yani. Bunlar birbirini ısıra ısıra koca gemiyi gezerlerken, çekirdek kadromuz kaptan köşküne sıkışıp kalacaklar bir süre.
Geminin yolu doğrudan Amerika'ya gidiyor ama zombilerle uğraşırken bir ara yönlerini kaybediyorlar. Sonrasında bilmedikleri bir kıyıda gemi karaya oturuyor ve içindeki dehşet oradaki sahile de yayılmaya başlıyor...

Gemideki kıyım çok uzun sürmeseydi belki çok sıkılmazdım, zira diyaloglar yer yer komikti, ilginç de olsa bir macera vardı ve tabii ki kitabın kapağı çok güzeldi :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder