25 Ağustos 2018 Cumartesi

Okudum: Endgame Çağrı - Gök Anahtarı - Oyun Kuralları (James Frey, Nils Johnson-Shelton)



Adı: Endgame - Çağrı
Orj. Adı: Endgame - The Calling
Yazarlar: James Frey, Nils Johnson-Shelton
Sayfa: 534
Fiyat: 7,5 tl

Endgame serisine ne zamandır başlamak istiyordum. Aslında konusu hakkında hiçbir fikrim yoktu, arka ve iç kapak tanıtım yazıları da biraz fazla basit kaçtığından almayı hep erteledim. Bir gün kırtasiyede 10 liraya görünce de dayanamadım. Kasada bir indirim daha görüp 7,5 a düştü, sırıta sırıta çıktım dükkandan :D Kitap kötü de çıksa pişman olmayacaktım. Ama kitap baya iyi çıktı.

Karakter olarak kalabalık bir anlatım var. Olay 12 kişiyle başlıyor. Daha doğrusu Dünya'ya 12 meteor düşüyor. Her meteorda o 12 kişiyi ilgilendiren özel taşlar var. Aslında bu meteor olayı bir Çağrı. Taşını alan kişi toplanma yerine gidiyor. Dünya'nın her köşesinden her milletten karma bir topluluk oluşuyor ve Endgame denen, Dünya'nın sonunu ya da yeniden başlangıcını temsil eden savaş başlıyor. Bu kısımlar biraz Açlık Oyunlarına benziyor, zira toplantı bittiği andan itibaren birkaç temsilci kıyıma uğruyor. Diğerleri de kendilerine verilen ipuçlarının peşine düşüyorlar.
Arada ittifak kuranlar da oluyor ama bu oyunun bir kazananı olmak zorunda. Yani her ittifak son bulacak.
Neden 12 olduğuna gelince, burada işin kurgusal boyutu başlıyor. İnsanlığı yaratan tanrılar, onları 12 soya bölmüşler. Her biri 20 yaşına gelene kadar acımasızca eğitilmiş ve Endgame oyununa hazırlanmış. (20'sini geçenler oyuna katılamayacak dolayısıyla bu biraz ergen kitabı oluyor ama kesinlikle sıkıcı değil. Sadece isimler ve soy isimler kafa karıştırıyor. Sadece isimleri okumak daha kolayıma geldi.) Yüzyıllarca çocuklarını eğitmişler ve normal insanların arasında sırlarını saklayarak yaşamışlar. Çağrı gününü bekleyerek..
Oyunun kazananı, kendi soyundan gelenleri ve sevdiklerini kurtaracakmış, geriye kalan tüm insanları öldürerek. Dünya'nın varoluşundan beri yok olan medeniyetler hep bu savaşlar sonucuymuş. Bunun sonsuz bir döngü olduğunu anlayanlar ya delirmiş ya da oyunda pasif kalmayı seçmişler. Tanrılar tarafından engellenenler de oluyor son Endgame oyununda. Kitabın sonunda, Tanrıların istediği anahtar bulunuyor ve öbür kitabı merak ediyoruz..

Biraz dağınık anlattım ama kitabın akışı da böyle, biraz gizemli ve çok sürükleyici. 2 günde bitirdim, daha doğrusu yedim :)

*Kapaktaki garip simge neymiş? Bölüm başlarında, o bölümün ana karakterlerinin adı yazıyor ve hepsinin farklı bir simgesini gösteriyor. Dikkat etmeyince fark edilmiyor pek. Bu sembol de Çağrı toplantısını yapan Tanrının sembolüymüş. Aslında her şeyi o başlattı evet.
**Bölüm aralarındaki resimlere, görsellere bir anlam veremedim. Çoğunda fayans desenleri var, arada konuyla ilgili şeyler koymuşlar ama biraz gereksiz geldi bana. Onları çıkarsak belki bi 20-30 sayfa hafiflerdi kitap.
*** Kitapta karakterler ipuçları sebebiyle gezerken Türkiye'ye de uğruyorlar. Göbeklitepe için. Kendi ülkesini okurken bir değişik oluyor insan nedense, yabancı bir kitapta..




Adı: Endgame - Gök Anahtarı
Orj. Adı: Endgame - Sky Key
Yazarlar: James Frey, Nils Johnson-Shelton
Sayfa: 544
Fiyat: 20 tl

Tanrıların müdahalesiyle Dünya Anahtarı bulunmuştu. Hem de Endgame'e ve neredeyse tüm düzene isyan eden bir soyun oyuncusu tarafından: Sarah. Aslında Sarah bile bilmiyor soyunun eskiden nelere karıştığını. Neyse, anahtarın bulunması bir sonraki evreyi tetikliyor. O evre de, Dünya'ya bir göktaşının çarpması. Kısacası yıkım. Taşa da Abaddon adını veriyorlar ve tüm dünya halkı bu oyunu öğreniyor. Hatta oyuncuları da öğrenecekler. İçlerinden biri, hepsini ifşa edecek.

Dünya Anahtarı küçük bir taştı, onun gök anahtarıyla birleşmesi gerekiyormuş. Son evreye ancak o şekilde geçilebilirmiş. Gök Anahtarı maalesef ufak bir taş değil, bir canlı, bir insan. Bu birleşmeye çoğu oyuncu karşı çıkıyor, oyunun bitmesini/durmasını istiyorlar. Bunun için de o canlının öldürülmesi gerek, ama o kadar kolay olmuyor işler.

Diğer taraftan, oyunlara başından beri karşı çıkan oyuncu, adı Hilal, başka bir şeyin peşinde. Daha doğrusu oyunu sona erdirecek başka bir çözümün peşinde. Dünyadaki şeytanı bulup öldürmeye çalışıyor. Zamanın başından beri insanların arasında dolaşan ve sadece kötülük yayan şeytanın adı Enki. Ve ne tuhaftır, kumarhanelerin başkentinde kendisi. Hilal'in onu öldürmesi de epey ilginç oluyor. Zira kendisi çok eski bir silahı kullanacak. Yılana dönüşen asaları. Sonra bu yılanlar kapaktaki simgeye dönüşecekler..

Kitap epey heyecanlı. Gök anahtarının bulunmasının önüne geçilemiyor maalesef. Yoksa oyunlar durur, tanrıların da canı çok sıkılırdı.

*Oyuncuların yaşları 20'nin altında ama hepsinin aldığı eğitim ve sergiledikleri yüksek performanslar, onları 35'indeki ajanlar gibi gösteriyor. Gözümde canlanan ergen tipine uymuyor davranışları.
**Bölüm aralarındaki tuhaf fotoğraflar bu kitapta da devam ediyor. Çözemedim, hala boya israfı olduğunu düşünüyorum.




Adı: Endgame - Oyun Kuralları
Orj. Adı: Endgame - Rules of the Game
Yazarlar: James Frey, Nils Johnson-Shelton
Sayfa: 393
Fiyat: 20 tl

Oyun tüm acımasızlığıyla devam ediyor.
Shari'nin kızı küçük Alice, Gök Anahtarıymış. Bu anlaşılınca tüm oyuncular küçük kızı ele geçirmek için uğraşıyorlar. Kimisi onu öldürmek için, kimisi onu yarışmayı kazanmak için istiyor. Öldürmek isteyenlerin bir kısmı aslında küçük kıza kıyamayacak ve bu yüzden oyunun kaderi biraz değişecek.

Güneş anahtarını bulunca oyun bitmiş olacak ama uzun süre kimse bu anahtarı bulamıyor. Neye benzediğini bilmiyorlar, sadece bulunabileceği yerleri tahmin ediyorlar. Tabi koşturmacanın ortasında Abaddon dedikleri devasa meteor, Dünya'ya çarpacak. Maalesef. Ama her yer etkilenmeyecek. Sadece gökyüzü kararacak bulutlardan.

Oyunu iptal edecek bir hamle keşfedecekler: Oyunu başlatan uzaylı yaratığı öldürmek. Hem de onun silahıyla. Ama silahı bulmak kolay değil. Öldürmek de kolay olmayacak.
Kitap tahmin edilebilir bir sonla bitiyor ama ummadığım pek çok oyuncu öldü. Sevmiştim bir kısmını. Ölmeseler de olurdu aslında..

16 Ağustos 2018 Perşembe

Okudum: Komplo (Gayle Lynds)



Adı: Komplo
Orj. Adı: The Last Spymaster
Yazar: Gayle Lynds
Sayfa: 557
Fiyat: 9 tl

Kitap orta düzey bir polisiye roman. Bir süredir polisiye okumadığım için özlemişim, severek okudum bitirdim diyebilirim. Dili akıcı, yazım hatası pek yok ve sıkmıyor.

Deneyimli bir ajan, zamanında karıştırdığı işler yüzünden hapse atılır. Ama bir gün kimseye farkettirmeden oradan kaçar. Onun peşine bir avcı takarlar. Avcı da ajandır, adı Elain. Mesleğinde düşüştedir, o yüzden bu işi ona verirler. O da birden canlanır :)
Kaçak ajanımız ise biraz yaşlı, Jay. Ama çok akıllı ve nerede ne yapacağını biliyor. Kaçtıktan sonra eski dostlarına uğramaya başlıyor. Aslında kaçmasının bir amacı var ama bunu başta kimse anlamıyor, daha doğrusu sadece özgürlük için kaçtığını sanıyorlar ama o iş öyle değil. Avcı keskin zekasıyla çözecek bunu da.
Sonra ortaya bir eski ajan daha çıkıyor, Raina, aynı zamanda Jay'in eski sevgilisi. O da kaçıyor ve ikisinin yolu bir yerlerde kesişecek.
Diğer taraftan, bir kaçakçılık düzenleniyor, çok parası olan insanlar var, bir de kötü amaçları olanlar. Son teknoloji cihazları,savaş çıkarmak amaçlı kaçırıyorlar. Buna engel olunması gerekiyor tabii. Jay, avcısını ve arkadaşlarını toplayıp kaçakçıların peşine düşüyor ama bilmiyor ki içlerinden biri, ikili oynuyor.
Kitabın sonunda herkes huzura eriyor mu? Bir kısmı :)