29 Haziran 2018 Cuma

Okudum: Kırlangıç Çığlığı (Ahmet Ümit)



Adı: Kırlangıç Çığlığı
Yazar: Ahmet Ümit
Sayfa: 398
Fiyat: 14 tl

Kitabın arkasını okuyunca pek sarmamıştı. Ama yorumlarını okudukça ve beğeneni çok olunca bir şans verdim. İyi ki de okumuşum, beğendim. Çok sürükleyici, heyecanlı, hızlı okunuyor ve çabuk bitiyor.

Ahmet Ümit'in diğer kitaplarından tanıdığımız ekip var yine. Başkomser Nevzat, Ali ve Zeynep. Bu ekibi seviyorum, sanki ailemizden gibi oldular benim için. Ahmet Ümit'in her kitabını okumasam da, içinde bu ekip olunca ayrıca seviyorum. Bu kitapta da yine cinayetler var. Bulunamayan katiller. Birbirine bağlantılı olaylar. Uykusuz geceler, uzun mesailer var. Tabi sonunda da güzel bir ters köşe var. Katil kendini açıklıyor ama hiç ummadığımız biri çıkıyor..
Gidişattan bahsetmeyeceğim, işin güzel yanı, her satırı okumak. Ama kitabın adının neden Kırlangıç Çığlığı olduğunu söyleyeyim. Okumadan önce en çok da bunu merak etmiştim çünkü. Kırlangıçlar göç ederken bazıları yolda ölürmüş. Vardıkları yerde de ölen dostları için ağıt çığlıkları atarlarmış. Kitaptaki göçmenlerin durumu da tam olarak öyle..

27 Haziran 2018 Çarşamba

Okudum: Zaman Yolcusunun El Kitabı (James Wyllie, Johnny Acton, David Goldblat)



Adı: Zaman Yolcusunun El Kitabı
Yazarlar: James Wyllie, Johnny Acton, David Goldblat
Orj. Adı: Time Traveler's Handbook: 18 Experiences from the Eruption of Vesuvius to Woodstok
Sayfa: 339
Fiyat: 9 tl

Kitabı pek çok yerde görüp, bilimsel içerikli zannederek almamıştım. Meğerse değilmiş. Gayet de eğlenceli bir anlatımı olan tarihsel bir kitapmış. Direkt tarihi bilgi vermeyip, olayların geçtiği yerlere zaman yolculuğu yapar gibi bir anlatımı var. Bana çok eğlenceli geldi. Son iki olay dışında hepsini sıkılmadan okudum. Son iki olay da aslında sıkıcı değil ama ben daha çok festival, dünya turu gibi olayları sevdiğim için sıkıldım. Yoksa kitap genel olarak çok hoşuma gitti.

Ayrı ayrı 18 geziden oluşuyor. Dolayısıyla 18 farklı olaya götürüyor zaman olarak. Kimisi yakın geçmişte, kimisi ise çok uzak geçmişte yaşanmış olaylar. Klasik tur gezileri gibi önce bir tanıtım, sonra kalacak yer, ne yenir, nereler gezilir gibi hoş başlıklar da olayların içinde. Anlatım çok akıcı ve eğlenceli. Özellikle çevirmenin 'dolayı' yerine 'ötürü' yazmasına çok güldüm :) Sayfalarda olaylara dair görseller de kullanılmış. Ara ara gazete yazısı gibi sütunlara da bölmüşler, okurken göz yormuyor.

Kafayı çok yormadan okunacak bir kitap, evde, sahilde, otobüste, her yerde okunur diyebilirim. Sevdim ben, kapağını bile.

22 Haziran 2018 Cuma

Okudum: M4Y4 - M4Y4 Nesil (Ş. Yüksel Yılmaz)



Adı: M4Y4
Yazar: Ş. Yüksel Yılmaz
Sayfa: 464
Fiyat: 14 tl

Kitap çok sürükleyici başlıyor. İzmir'de yaşayan bir gence, yurt dışından gizemli bir posta geliyor ve macera o zaman başlıyor. Konusu biraz bilimsel biraz macera gibi. Keşfedilen bir mikroorganizma ve virüsle ilgili. Olayın akıcılığını sevdim. Yazıları küçük olmasına rağmen çabuk bitirdim.

Kitabın ilk yarısı çok ilgi çekiciydi. Kurgu ilginçti, merak ederek okudum her sayfayı ama yarıyı geçince zamanda atlamalar oldu. Sonra bu rüya gibi yansıtıldı. Sonra olaylar öyle bir karıştı ve hızlandı ki takip edememeye başladım. Aralarda edilen küfürler de yer yer fazla geldi bana. Etmeseler de olurdu aslında. Bir de karakterlerin huylarına sinir oldum bazı yerlerde. Mesela Doruk için Pınar deyince akan sular durmamalı artık. Sevgiden çok saplantı, abartılmış bir korumacılık vs. Kötü karakterler de tam kötü, dibine kadar kötü. O da sıkıyor bir yerden sonra.

Sonu da biraz hava da kaldı. Devam kitabı var bakalım onda nasıl gelişecek olaylar..



Adı: M4Y4 Nesil
Yazar: Ş. Yüksel Yılmaz
Sayfa: 240
Fiyat: 9,5 tl

Hikaye kaldığı yerden devam ediyor bu kitapta da. İlk kitabın sonunda bir uçak kazası olmuş ve M4Y4 hücrelerini taşıyanlar ölmüştü. Onların enkazından iki kişiyi kurtarıp özel bir tankta yaşatmaya çalışıyorlar. Biri Çin'de, diğeri de Nicola Roesch'un malum adasında. Kim olduklarını söylemeyim de gizemli olsun :)

Bu kitabı ilkine göre daha çok sevdim sanki. Hem kısa oluşu hem de olaya alıştığım için sanırım daha rahat okudum. Aslında karmaşık gelen yerleri yine oldu ama kafamda bir şekilde oturtmaya çalıştım kendimce.
Sonunda dünya huzura kavuşuyor, bir şekilde.

20 Haziran 2018 Çarşamba

Lipton Ice Tea Akdeniz Güneşi


Lipton Ice Tea Akdeniz Güneşi - Portakal ve Greyfurt Aromalı

Yeni çıkmış sanırım, ilk gördüğüm yerde aldım. Kutu tasarımını, içindekinden çok beğendim diyebilirim :)

Portakal ve greyfurt diyor ama ben sadece portakal kabuğunun o buruk tadını alabildim. Bunu bir de çayın içinde düşünün, öyle bir şey. Biraz da sanki biberiye tadı aldım ama içinde o yok tabii.

Mango ve şeftaliden şaşmamalıyım :)

14 Haziran 2018 Perşembe

Listerine Hassasiyet İçin Geliştirilmiş Koruma - Ağız Yıkama Suyu



Listerine Hassasiyet İçin Geliştirilmiş Koruma 500 ml.

Listerine ürünlerini beğenirim, severek de kullanırım. Ama biraz pahalılar. O yüzden hep indirim zamanlarında almaya çalışıyorum.
Bu ürünü de yine indirimli almıştım. Sanırım 15-16 tl civarıydı. Hatta abartıp 3 tane aldım. Ama tabi tadını, kokusunu vs. hiç bilmiyordum. Diğerleri iyiydi, bu da iyidir diye..

Değilmiş. Tadı çok acı, kokusu da çok keskin ve çalkaladıktan sonra dilim çok fazla yanıyor. Suyu da bulanık sanmıştım ama şişenin rengi öylemiş neyse ki.. Bu versiyonundan bir daha almayı düşünmüyorum, favorim hala Listerine Zero :)

12 Haziran 2018 Salı

Okudum: Kralın Elçisi (İsmet Bertan)



Adı: Kralın Elçisi
Yazar: İsmet Bertan
Sayfa: 262

Kütüphanede denk geldim bu kitaba. Konusu ilgimi çekmişti. Ama okurken sıkıldım çünkü Hitit diyarından isimler beynimi çok yordu. Onun dışında aslında pek sıkıcı değil. Kendi içinde maceralı, akıcı bir anlatımı var. Ama bir çocuk kitabı olarak yazılmış, bu kadar karmaşık isimler çocukların kafasını karıştırmaz mı, bilemedim.
Konu olarak aslında içinde güzel şeyler taşıyor ama genel olarak dram diyebilirim. Sonu çok parlak bitmiyor. Hoş, klasikler de yeterince acıklı oluyordu, bu kitabın içerdiği trajedi onların yanında hafif bile kalır.

Mana-putu, afacan bir çocukken hayali kralın elçisi olmaktı. Babasıyla çıktığı bir yolculukta, başlarına kötü şeyler geliyor ve çocuk daha da hırslanıyor. Sonra kaderin bir cilvesiyle saraya giriyor ve istediği göreve de geliyor. Ama o zamana kadar pek çok acıyla da yüzleşiyor. Çocuğun kayıpları ruhunda ağır bir yara bırakırken, gittiği her şehirde bir aşk kırıntısı bırakması da hoş bir ayrıntı :)
Bir yerden yüzü gülsün diyeceğim ama güldürmüyor işte.

Ben olsam kitaba bir sayfa daha eklerdim. Çok içimde kaldı. Mutlu olmalıydı Mana-putu..

6 Haziran 2018 Çarşamba

Okudum: Sonunda Ölüm Geldi (Agatha Christie)



Adı: Sonunda Ölüm Geldi
Yazar: Agatha Christie
Orj. Adı: Death Comes As The End
Sayfa: 285

Agatha Christie'nin kitaplarını pek sevmesem de görünce okuyasım geliyor. Buna da kütüphanede rastladım ve merak ettim. Okuduğuma da pişman olmadım ama yine de birkaç gün süründü elimde. Yoksa sayfa olarak  az ve çabuk bitmeliydi.

4000 bin yıl öncesinin Mısır'ına gidiyoruz. Orada yaşayan bir aile. Çoluk çocuk, babaanne, köleler vs, epey kalabalıklar. Ama çocuklar büyük, hatta torunlar da var. Ailenin babası bir gün eve odalık getirir. Adı Nofret. Biraz şer bir hatun kendisi. Ev halkına sevdiremez kendini, herkesle bozuşur. Bir gün tepeden eve gelirken bu kadını uçurumda ölü bulurlar ve ondan sonra olaylar gelişir :)
Evde insanlar sırayla ölürken, hane halkı da tabii fikir yürütür hep, katil kim diye. Kitabın sonuna kadar da bulamazlar. Ben bile tutturamadım kim olduğunu. Çok başka biri çıkıyor.

Kitap çok sıkıcı değil, hatta yer yer bana komik bile geldi. Evde mumyalama işine artık çarşaf kalmadı diye kendi aralarında şaka bile yaptılar, çılgınlar..

5 Haziran 2018 Salı

Pastel Oje 40 - Koyu Pembe




Pastel Oje 40 - Koyu Pembe

Oje biraz bozulmuş, bu yüzden biraz dalgalı oldu ama rengi hala çok güzel. Tek katta bile iyi durdu bence. Bu rengi biraz da Avon'un Icon renkli ojesine benzetiyorum. Hemen hemen aynı tondalar. Tabi Avon'unki çift katta çıkıyor ortaya..



2 Haziran 2018 Cumartesi

Avon ColorTrend Oje - Juicy





Avon ColorTrend Oje - Juicy 8ml.

Bu oje de yine bir arkadaşımdan geldi. Rengi çok hoş, mint yeşili sanırım. Tam bir yaz ojesi, sevdim ben bu rengi.
 Elimde çift kat sürülmüş hali var. Böyle rengini tam verdi. Tek katta tam bir naylon poşet gibi duruyor. Aşağıda tek kat hali de var. Farklı renklerle karıştırıp denemeyi de düşünüyorum, bakalım neler çıkacak.

Tek kat:

1 Haziran 2018 Cuma

Nivea Duş Jeli - Creme Care



Nivea Duş Jeli 400 ml. 

Tchibo'dan hediye çeki vardı bir ara elimde. Ne alsam diye gezerken bu duş jeline denk geldim. Kapağı açıp koklayınca aynı Nivea'nın klasik kremleri gibi kokuyor. Çok seviyorum o kokuyu. Ama banyoda köpürdükçe o koku ekşiyor, o kadar da güzel gelmemeye başlıyor.
Bir de durulandıktan sonra bile hafif kremsi bir etki bırakıyor. Normal duş jellerinde böyle bir şey olmadığı için alışkın değilim o yüzden değişik geldi bana. Duşta vücut kremlerini de denemedim, belki onlar da böyle bir etki bırakıyordur, bilemiyorum.
Çok sevmedim bu duş jelini. Fiyatı da yüksekti 12-13 tl civarı. İndirim olmasaydı hiç almazdım. Denemiş oldum manayla..