30 Aralık 2016 Cuma

Okudum: Bab-ı Esrar (Ahmet Ümit)



Adı: Bab-ı Esrar
Yazar: Ahmet Ümit

Ödünç alıp okudum. Çok sürükleyiciydi, işim olmasa belki bir günde biterdi, ben 3 günde bitirebildim.

Öncesinde Elif Şafak'ın Aşk romanını okuduğum için Mevlana ve Şems konusu kafamda baya yer etmişti. Bu kitabı okurken zorlanmadım yani. Sürekli 'Aşk' kitabına aklım gitti, birbirleriyle örtüşüyorlar. Neyse..

Babası Türk olan İngiliz bir bayan (sigorta eksperi), bir otel yangınını araştırmak için Türkiye'ye gelir. Otele ödenecek tazminatı azaltmak veya hiç ödememek adına rapor hazırlaması gerekir. Ama olaylar pek yolunda gitmez. Otelin yangını biraz şaibelidir. Kaza gibi gösterilse de tanıklar başka ayrıntılar vermeye başlar.
Bu sırada bizim İngiliz bayana arada tuhaf görüntüler malum olmaya başlar. Şems'e benzer biri çıkar sürekli karşısına. Kendisinden başka kimsenin göremediği biri. Ona bir yüzük verir. Yüzük zaman zaman kanamaya başlar. Orası oldukça ilginç tabii. Otel olayı bir yandan sürerken, bir yandan da İngiliz bayanımızın babasını bulma hevesi başlar. Babası çook uzun yıllar önce ailesin bırakıp gitmiştir...

Çok heyecanlı ve sürükleyici. Okuyun..

27 Aralık 2016 Salı

Note Deep Black Mascara



Note Deep Black Mascara Siyah

Trendyol'dan almıştım. İndirimli zamanında. Sanırım 15 tl idi.

Fırçası komik, ben alırken böyle değildi, daha ince uzun bir fırça görseli vardı, sanırım farklı bir maskara gönderdiler ama geri yollamakla uğraşmadım. Tek katta pek yoğunluk vermiyor. 2. katı sürünce güzel oluyor. Ama biraz dökülüyor onu da söyleyeyim.

Avon Mesmerize Parfüm


Avon Mesmerize Bayan edt 50 ml.
Fiyat: 26 tl

Yaklaşık 2 yıl önce almıştım. Diğer parfümlerden anca sıra geldi. Kokusu çok tatlı, şekerli hafif mayhoş bir koku. Çok kalıcı olduğunu söyleyemem. Gerçi parfüm sahibine pek kokmaz ama etraftan buram buram duyulsaydı, söyleyen mutlaka olurdu. Şişesi çok hoş ama kapağı biraz sıradan olmuş. Daha ağır olabilirdi..
Şekerli koku sevenlerin beğeneceği bir parfüm..

25 Aralık 2016 Pazar

Okudum: Ölümcül Risk (Simon Kernick)



Adı: Ölümcül Risk
Yazarı: Simon Kernick
Orj. Adı: The Crime Trade
Fiyat: 10tl

Marketten aldığım sıradan bir polisiye kitap. İngiletere de geçiyor konu. Karakter sayısı çok fazla, bazen isimler karışıyor. Bir de kimin hangi tarafta olduğu çok belli değil. Okurken çok yerde şaşırtıyor bu yüzden. Masum sanılan suçlu çıkıyor, kimisi yok yere ölüyor ve sürekli alkol alıyorlar..

2 günde okuyup bitirdim, sürükleyici ama birkaç güne unuturum konusunu. O kadar karışık çünkü. İsimleri de çok ayırt edemeyince olay tam anlaşılmıyor.

Boş zamanda okunur..

21 Aralık 2016 Çarşamba

Okudum: Oyun Bozan (Harlan Coben)



Adı: Oyun Bozan
Yazarı: Harlan Coben
Orj. Adı: Deal Breaker

Sıradan bir polisiye roman. İçinde cinayet var, şaşırtmacalı son var, dedektif olmadığı halde olayı herkesten iyi çözen biri de var..

Kathy adında kolejli bir kız bir gün ortadan kaybolur. Olayı çözemezler ve üzerinden  yıl gibi bir zaman geçer. Sonra bir ara yine aniden babası öldürülür. Bunu da soygunculuk diye kapatırlar. Ama bir şeylerden huylanan bay Myron (kendisi bir spor menajeridir) olayı didiklemeye başlar.

Zaten herşey açık saçık bir dergide öldü sanılan kızın fotoğrafının çıkmasıyla başlar. Myron olayı çözer ama baya şaşırtıcı oralar. Özellikle her zor durumda ortaya çıkıveren bay Win favorim oldu :)

Kitap hızlı okunuyor ama Amerikan kültüründen sanırım biraz saçma geliyor bazı konuşmalar, tavırlar ya da benzetmeler. Bunlara takılmayınca fena değil..

20 Aralık 2016 Salı

Kalyon Oje 232




Kalyon Oje 232

Elimde çift kat sürülmüş hali var. Rengini en iyi böyle verdi. Tek katı bulanık ve açık oluyor. Renk tonu çok hoş, ruj gibi :) Beğendim. Ama çok dayanıklı bir oje değil. Ertesi gün uçlarından aşınıyor hemen.

13 Aralık 2016 Salı

Okudum: Su (Buket Uzuner)



Adı: Su - Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları
Yazar: Buket Uzuner

Ödünç alıp okudum. Ama devamı da varmış, bulduğumda onları da okumak isterim. Kitap çok akıcı bir dille yazılmış, çok maceralı, karakterlerin hepsi çok doğal, sevdiriyorlar kendilerini. Hatta kediler bile çok şirin :) Tavsiye ederim.

Defne Kaman gazetecidir. Aslında uyumsuz değildir. Onu anlayamayanların ona taktığı isimdir, uyumsuz. Anneannesi tarafından Şamanlığın gelenekleri öğretilerek büyütülmüştür. Basiret gözü açık bir kişidir. Tabiatla iç içe biridir.
Gazetede sert dille yazıla yazar, doğa ve toplumsal konularda. Son yazdığı yazı yüzünden başı derde girer ve vapurdan inemeden ortadan kaybolur. Kayıp ihbarı sırasında sahneye Komiser Ümit Kaman girer. Onunda hayatla ayrı bir derdi vardır. Sevdiğine kavuşamamıştır. Soyadları aynı olsa da Defne ile akrabalığı yoktur. Ama içinden bir şeyler onu hep Defne'yi bulmaya yöneltir.
Bir tarafta da Sahaf Semahat var. Onun hikayesi daha gizemli, kitapta pek bahsedilmese de onun da kendi sıkıntıları var. Defne'yi bulmak için o da çok çabalar.
Defne kaybolduktan sonra Kadıköy iskelesi yakınlarında denizden çıkıp Komiser Ümit'e görünür. Ona şifreli kağıtlar verip ortadan kaybolur. Bu birkaç kez yaşanacaktır. Şifreleri çözmesine de sahaf Semahat yardımcı olacaktır.
Defne'nin kendisi gibi Kaman olan anneannesi Umay Nine'den bahsetmedim. Ama ona hayran kaldım diyebilirim. Okuyun, ben çok sevdim.

5 Aralık 2016 Pazartesi

Okudum: Bigeran (Burak Turna)

  


Adı: Bigeran
Yazar: Burak Turna

Kitap bir karmaşayla başlıyor. Olayı anlayana kadar yarısına geliyor zaten. Temposu hızlı ama yazım yanlışları var arada, cümleler bazen tam oturmuyor. Biraz rahatsız etse de konu hızlı olduğu için okunuyor. Çabuk bitirdim ben.
Hikaye karmaşık anlatılsa da değişik. Bigeran adında bir yapay zeka var ve ortalığı biraz karıştırıyor. Sadece mavi saçlı polisi pek etkileyemiyor. O da garibim çözmek için çırpınıyor. Biraz çözüyor da aslında işi. Ama biraz daha uzun olmasını beklerdim kitabın. Kaptırmışken bikaç yüz sayfa daha okusaydık iyiydi :)

3 Aralık 2016 Cumartesi

Okudum: Son Sefarad (Beyazıt Akman)



Adı: Son Sefarad İmparatorlık II - Sultan Bayezid'in Savaşı
Yazar: Beyazıt Akman

Dünyanın İlk Günü adlı kitabıyla hayran olduğum anlatıma, bu sefer Sultan Bayezid ile devam ediyoruz. Yine sürükleyici, yine aksiyonu bol, heyecanlı bir tarihi roman.

Endülüs'te Katolikler, Yahudileri yurtlarında etmeye başlarlar. Ya Hristiyan olacaklar, ya ölecekler ya da sürüleceklerdir. Yahudiler Sultan Bayezid'den yardım isterler. Padişah, onlara büyük gemiler yaptırır. Uzun bir yolculuk başlar İspanya'ya. Akdeniz'de korsanlar ve daha bir sürü tehlike bu gemileri ve kaptanları beklemektedir. Her biriyle ayrı savaş verip ulaşırlar limana.
Bu sırada Endülüs'te gizli gizli matbaada kitap basan bir Yahudi (Son Sefarad), Osmanlı ajanı Kara Davud ile o gemilere ulaşmaya çalışır. Davud'un hikayesi ve verdiği mücadele de ayrıca dokunur yüreklere.

Orada yapılan işkenceler, orada çekilen sıkıntılar çok dokunaklı anlatılıyor. O gemiler boş dönmüyor Osmanlı'ya. Ama çok büyük sıkıntılar yaşanıyor. Okuyun, bir film gibi akıp gidecek zaten..

8 Kasım 2016 Salı

Avon Nailwear Pro+ Oje Tweed




Avon Nailwear Pro+ Oje Tweed

Elimde tek kat hali var. 2 kat yapınca siyah gibi oluyor o yüzden böyle kullanıyorum. Çok çok koyu bir vişne yada bordo diyeyim. Sevdim rengini. Tatlı duruyor elde.

3 Kasım 2016 Perşembe

Okudum: Eşekarısı Fabrikası (Iain Banks)



Adı: Eşekarısı Fabrikası
Yazar: İain Banks
Orj. Adı: The Wasp Factory
Fiyat: 10 tl civarı

 Adı kadar ilginç bir kitap değil, baştan söyleyeyim. 16-17 yaşlarındaki bir çocuğun günlük yaşantısı anlatılıyor, çocuğun ağzından. Ama çocuk ve çevresi hiç de sıradan tipler değil. Hatta bir ara kitapta adı geçen herkesin psikopat olduğunu düşündüm hala da öyle düşünüyorum.

Frank tuhaf bir çocuk. Küçük yaşta annesi bunları terk ediyor. Küçük kardeşi dahil etrafından 3 küçük çocuğu planlayarak öldürüyor Frank. Tuhaf kurgularla hem de. Abisi var Eric, doktorluk okurken kafayı sıyırıyor gördüğü şeylerle (sıyırmamak elde değil). Babası çok konuşmayan biri, gizemli, odası sürekli kilitli duruyor. Adamın oyunu kitabın sonunda çıkıyor tabii. Evde yemek yapan bir kadın var, o da pek tekin değil.

Frank'in abisi deli hastanesinden kaçıp bunların yanına gelmekle meşgul kitap boyunca. Zaten geldiğinde de ortalığı yangına verip yapıyor yapacağını. Kitaba adını veren fabrika ise, Frank'in bir çeşit çöp artıklarından yaptığı eşekarısı öldürme makinesi diyebilirim. Ondan tuhaf bir zevk alıyor.

Kitap böyle rutin rutin gidiyor işte. Sonundan bahsetmeyeceğim, oralar biraz daha sıradışı tabii ki..

22 Ekim 2016 Cumartesi

Gabrini Oje 335




Gabrini 335 lacivert oje

Rengi biraz fazla ışıl ışıl ama güzel. Karışımlarda kullanıp neler çıkacağına bakıcam..

12 Ekim 2016 Çarşamba

Avon Gel Shine Oje P627 Nudeitude




Avon Gel Shine Oje P627

Bu renge ba-yıl-dım. Elimde 2 kat hali var. Çok tatlı bir tonu var. Ne beyaz, ne krem, ne bej. Çok arada bir renk ama çok temiz duruyor. Özellikle kısa tırnakta. Görenler çok da  beğendiler. Sevdim bu ojeyi.

7 Ekim 2016 Cuma

Okudum: Kitap Hırsızı (Markus Zusak)



Adı: Kitap Hırsızı
Orj. Adı: The Book Thief
Yazar: Markus Zusak

Kitabın konusu pek net değil aslında. Bir kız var, Alman. Ama annesi bunu bir aileye gönderiyor bakmaları için. Yolda kardeşi ölüyor. Kız daha 8 yaşlarında. Gittiği aile biraz yaşlı. Kadın aksi, adam ise tam tersi. Eve gelirken yolda bir kitap çalıyor, ilk hırsızlığı bu. Almanya'da Nazi dönemi ve zor şartlar. Gittiği ailenin de geçim durumu sıkıntılı. Kız bu yüzden yarı aç yarı tok yaşıyor. Baba boyacı, arada akordeon çalıyor. Anne ise evlere çamaşır yıkayıp ütüleyen biri. Üç kuruşa yaşamaya çalışıyorlar.
Kız mahalledeki çocuklarla kaynaşıyor, onlarla maç yapıyor, arada hırsızlık yapıp yiyecek çalıyor. Valinin evine çamaşıra gittiğinde kütüphaneyle tanışıyor ve orada işler bozulduğunda kütüphaneye camdan girip defalarca kitap çalıyor. Şehir bombalanırken girdikleri sığınak da komşulara kitap okuyor, milleti sakinleştiriyor.
Bi ara evlerinde bir yahudiyi saklıyorlar. Adam çok hasta oluyor, zor iyileşiyor, kız ona da kitap okuyor, bir çeşit bağ kuruyor onunla. Mahallede iyi anlaştığı çocuk ve yaşadığı ailesi hatta tüm komşular bir bomba saldırısında ölüyor. Sadece bu kız hayatta kalıyor. Sonrasında bir terzi yanında falan çalışırken sanırım o yahudi adam buluyor bunu. Ama kiminle evlendiğini tam anlayamadım.

Konusu herhalde bir yaşam hikayesinden kesitler falan. Arada değişiklik olsun diye 'ölüm' ün ağzından anlatılan bölümler de var. Ölenlerin ruhunu alırken yorulduğunu bile söylüyor :)
Tarzımın dışında bir kitap ama yine de bitirene kadar okudum.

14 Eylül 2016 Çarşamba

Okudum: Adonya (Elif Gülnur Parmaksız)



Adı: Adonya
Yazar: Elif Gülnur Parmaksız
Fiyat: 11 tl

Çocuklar için yazılmış bir kitap. Bunu bilerek okudum tabii ama içinde alınması gereken dersler falan sıkıcı anlatılıyor, vermek istediği mesajı hikaye içinde hissettirmeden veriyor zaten, ama ayrıca gözümüze soka soka bir daha anlatması biraz sıkıcı olmuş. Çocuklar da bundan sıkılır mı bilemem.

Hikaye çocuklarla başlıyor. Apartman girişinde oynarlarken hop düşüveriyorlar Adonya'ya. Kedilerin konuşabildiği sihirli bir dünyadır orası. Ama insan yaşamıyor ve tesadüfen gelen insanları da hemen geri gönderiyorlar. Tabi bizim afacanlar çok meraklı oldukları için bir sürü macera yaşıyorlar. Hatta bir ara kızlar kötü cadının esiri olup sihir yapmasını falan öğreniyorlar. Sonra kehanetteki savaş çıkıyor, iyilikle kötülük karşı karşıya geliyor. Savaşı tabi ki iyiler kazanıyor.

Kitap fena değil de, karakter sayısı çok fazla ve hepsinin isimleri çok karışık. Ayrıca yer isimleri de karışık. Bu karmaşaya alışınca iyi okunuyor..

9 Eylül 2016 Cuma

Beyoğlu Gazozu Zencefilli



Bu gazoz bi harika dostum :))
Gerçekten çok beğendim tadını. Zencefil sevmediğim halde beğendim.
Gratis'te bulmuştum, 1.5 tl idi. 250 ml. Deneyin..

5 Eylül 2016 Pazartesi

Clinique High Impact Mascara 01 Black



Clinique High Impact Mascara 01 Black

Trendyol'dan almıştım, yanında minik makyaj temizleyicisi de vardı, 18 tl di sanırım.

Maskara da mini boy, ama fırçası aşırı büyük, sapı da kısa olduğu için göze pek yanaşmıyor. Rengi veriyor ama öyle çok bir dolgunluk farketmedim, normal bir maskara bence. Denemek için almıştım zaten..

3 Eylül 2016 Cumartesi

Okudum: Derban (Cengiz Şimşek)



Adı: Derban
Yazar: Cengiz Şimşek
Fiyat: 10 tl

Osmanlı zamanında kurulmuş çok gizli bir örgüt, adı Derban. Kanuni zamanında ele geçirilen çok önemli bir sırrı korumak için kurulmuş. Ve bu sırra ait ipuçları üyeleri arasında paylaştırılmış. Nesilden nesle geçerek örgüt günümüze kadar gelmiş ve sır hala ortaya çıkmamış. Artık üyeler birbirini tanımıyor ama tanımaları için bazı özel cümleleri kurmaları gerekiyor.

Derban'a ait bir kitap yazılıyor, bir hain tarafından. Ve Hakan'ın babası kendinde olan emaneti oğluna ulaştırırken saldırıya uğruyor. Olaya dahil olan kamyon şoförü ise hiçbir şeyden habersiz. Ve yardım ettiği için ailesini katlediyorlar.

Cinayetler artınca işin içine istihbarat karışıyor. Hızlı bir kovalamaca başlıyor. Bir yandan şifreyi çözmek, bir yandan haini bulmak, hızlıca sona geliniyor.

Güzel kitapmış, beğendim. Devamı gelecek şeklinde bitirilmiş ama bakalım..

27 Ağustos 2016 Cumartesi

Okudum: Av (Cenk Kayakuş)



Adı: Av
Yazar: Cenk Kayakuş
Fiyat: 13,60 tl

Yazarın ilk kitabıymış. Sadece 3 bin basıldıysa çok üzülürüm çünkü kitabı beğendim. Daha çok kişinin okumasını da kesinlikle isterim.

Hakan Geda kendi halinde biridir. Geçmişte özel bir timde askerlik yapmış, ama günleri geride bırakmıştır. Arkeoloji okumuş ama fotoğrafçılıkla uğraşan biridir. Semih ise askerlik günlerinden kalma çok yakın arkadaşıdır. Semih'in babası kanserden ölünce vasiyeti açılır. Oğluna çok önemli bir şey bırakmıştır. Ama ne olduğunu yazmamıştır. O şey, ölen babasının midesindedir. Midesi açılmadan bir gün önce Semih saldırıya uğrar, ona yaralayan kişiler Semih'i babasının naaşının bulunduğu hastaneye getirirler. Morga girip o garip nesneyi alıp ortadan kaybolurlar.
Ne tesadüftür ki bu kişilerin bir görevi daha vardır. O da Hakan'ı öldürmek. Hakan kolay lokma değildir. Arabası hurdaya dönse de o sağ çıkmayı başarır.
Bu sıralarda kötü adamlardan biri (Juan) taraf değiştirir ve bizim sempatik ikiliye yardım etmeye gelir. Kötü adam Waknin'in peşinden taa İsveç'e gidip, oraların altını üstüne getirirler. Çok lüks bir gemide biraz keyif çatıp İsveç'in en önemli uyuşturucu kaçakçısını da kısmen haklayıp dönerler. Ama Türkiye'deki bir cinayet onların üzerine kalmıştır ve hazine hartası hala çözülememiştir.
Devamını anlatırsam kitabın bir anlamı kalmayabilir :)

Ben sevdim, başarılı bir macera. Umarım daha geniş kitlelere ulaşır..

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Okudum: Barbarossa Gizemli Hazine (Mehmet Atılgan)



Adı: Barbarossa Gizemli Hazine
Yazar: Mehmet Atılgan
Fiyat: 9.5 tl

Kitap 238 sayfa, ince bir kitap. Ama güzel anlatılmış, içinde her ne kadar denizcilik terimleri olsa da maceralı bir gidişat var.

Genç Andre, geçmişini pek hatırlamıyor. Köle olarak çalıştığı evden tesadüfen bir kaptanın gemisine alınıyor ve denizciliğe başlıyor. Kaptan ona çok güveniyor, elinde Barbarossa'nın günlüğünün bir parçasını var, bunu Andre'ye gösteriyor. Günlük diğer parçanın yerini işaret ediyor. O da hazinenin yerini gösteriyor. Yolları kazara Tunus hapishanesine düşüyor. Oradan kaçarken küçük zeki çocuk Adil yardım ediyor bunlara. Sonra günlüğün son parçasının peşine düşüyorlar, Lanetli Ada'ya. Adada başlarına kötü şeyler geliyor. Kurtulmaları da kötü oluyor. Bir korsan gemisine düşüp kürek mahkumu oluyorlar. Korsan da o hazinenin peşinde. Hazinenin yerini buluyorlar ama Andre'nin başına daha çook üzücü şeyler geliyor, ki hayatının sonuna kadar denizlerden uzak durmaya yemin ediyor.

Daha çok gençlere yönelik bir roman olmuş, 10-15 yaş civarına. Ama güzel, ben beğendim.

21 Ağustos 2016 Pazar

Okudum: Bir İpek Böceği Masalı (Daniel Wallace)




Adı: Bir İpek Böceği Masalı
Yazar: Daniel Wallace
Orj. Adı: The Kings And Queens of Roam
Fiyat: 10 tl

Bu kitap bana tam olarak 'Bir Yosunun Parmak İzleri'ni hatırlattı. Anlatım, olayın gelişmesi, kişilerin davranışları vs. Onun bir değişik versiyonu olduğunu düşünüyorum. Yazarlar farklı olsa da bana öyle geldi.
İki kız kardeş var biri çok güzel, bir de çok çirkin. Güzel olan kör, çirkin olan ise kıskançlığından kardeşine hep yalan söylüyor. Kör kızın çirkin olduğunu söylüyor ona, yaşadıkları yerin korkunç bir yer olduğunu anlatıyor. Anne ve babaları zamanında ölmüşler ve kardeşler yalnız kalmışlar. Bir gün kör kız kaçıyor. Onu ormanda bir çocuk buluyor, kıza aşık oluyor ve bir gün o gizemli suya kızı sokup gözlerinin açılmasını sağlıyor..

Roam adlı kasabayı kız kardeşlerin büyük büyük babaları kurmuş, ipek böceği fabrikası açmış ve o zamanlar çok güzel bir kasabaymış. Ama lanetliymiş. Çünkü ipek böceklerini yetiştiren Çinli adamı kaçırıp buraya getirdiğinde adam çok üzülmüş. Bu lanet de kız kardeşleri bulmuş.

Kitap böyle tekdüze olaylarla gidiyor işte. Çok sevmedim. Bu tarz romanların bir adı olsa gerek, ama merak bile etmiyorum. Zaman kaybı olmasa da, okunmasa da olurmuş..

19 Ağustos 2016 Cuma

Oje Karıştırma 15




Mor oje Maybelline 553 Purple Gem, siyah da Golden Rose 35

Bir kağıdın üzerine mordan döktüm, bir damla da siyah attım. Güzel bir mor tonu çıktı ortaya. Purple Gem biraz sulu bir oje, transparan duruyor, ama siyahla güzel karıştı.

16 Ağustos 2016 Salı

Oje Karıştırma 14




Siyah oje Golden Rose Rich Color 35, kalın fırçalı olandan. Beyaz da Pastel 04

Yine kağıdın üzerinebeyaz ojeden boşalttım, Üstüne çok küçük bir damla siyah attım. Böyle mavimsi gri oluştur. Sevdim bu tonu da. Arada kullanılabilir..