16 Mayıs 2017 Salı

Okudum: Champollion'un Sırrı (Jean-Michel Riou)



Adı: Champollion'un Sırrı
Orj. Adı: Le Secret De Champollion
Yazar: Jean-Michel Riou
Fiyat: 16 tl

Büyük bir beklentiyle almışım bu kitabı. Okurken yaşadığım hayal kırıklığı ve ruh daralması, hep bundan.. Geçmişi anlatan 3 adam ve aslında olmayan bir şeyi sır diye yazıp birkaç yüzyıl bunu saklatıp sonra okutmaları..

Napolyon, Mısır'a ve dolayısıyla Doğu'ya ilgi duyuyordur. Mısır'a bir sefer düzenler. Bir çok bilgini ve askeri yanında götürür. Sefer sırasında ve Mısır'da kaldıkları süre içinde sık sık savaşırlar ve hastalıktan ölür çoğu. Mısır'da çeşitli kazılarla değerli yapıtları bulurlar. Birisi de Rosette Taşı'dır. Üzerinde Mısır dilinde ve Yunanca yazılar vardır. Çözemeyip kopyasını çıkarırlar. Taşı İngilizlere kaptırırlar ama kopyaları ellerindedir. Mısır dilini çözmek kolay değildir. Çünkü yüzyıllar önce o dile ait her şey yakılıp yok edilmiştir. Dili bilen de yoktur. Üzerinde yıllarca çalışırlar.

Sonra dahi bir çocuk bulunur. Her dili çabucak öğrenen değişik bir çocuktur, adı Champollion. Hiyeroglifleri çözmek için önce Kıptice'yi öğrenmesi gerekir. Öğretirler. Ama çocuğun başı dertten kurtulmaz. Sürekli hasta olur, krize girer. Kitapta sonlara doğru, çocuğun zehirlendiği ama buna direndiği yazılır. Neyse, çocuk Rosette Taşı'ndaki yazıları çözer ama kimseye söyleyemez. Büyük bir sır olarak kalır.

Böyle anlatılınca heyecan verici bir hikaye gibi geliyor ama okurken anlatım o kadar sıkıcı ve kopuk kopuk ki, 3 hafta süründü elimde. 3 ayrı kişinin mektuplarından öğreniyoruz her şeyi. 3'ü de farklı bir tarzda yaklaşıyor olaya. Çoğu zaman da olayı anlatırken, yazdıkları anlara dönüp, akışı bozuyorlar. En sinir olduğum şeyse, tüm kitap boyunca 'daha neler neler olacak ama bunları sonra anlatacağım' tadındaki cümleler.

Sır mı? Yok öyle bir şey..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder