13 Ekim 2017 Cuma

Okudum: Evrenin Ötesi, Bir Milyon Güneş, Dünyanın Gölgesi (Beth Revis)



Adı: Evrenin Ötesi
Yazar: Beth Revis
Orj. Adı: Across The Universe
Sayfa: 408
Fiyat: 12 tl

İçinde uzay geçen kitapları pek sevmem. Ama bu seri için pek çok yerde güzel yorumlar okudum. Okuyanlar hiç pişman olmamışlar. Nitekim ben de olmadım. Yazarın dili akıcı, olayı güzel işlemiş, merak ettiriyor ve pek çok yerde heyecanlandırıyor. Duyguları güzel aktarmış, üzüntüyü, donmayı, yalnız hissetmeyi.. Yani okurken sıkmıyor, bu yüzden 3 günde bitirdim.

Amy'nin anne ve babası yeni bir gezegene gitmek üzere kayıt olurlar. İkisinin de meslekleri iyidir ve yeni gezegende lazım olacaklardır. Ama kızları Amy'yi de yanlarına almak isterler. Amy sıradan bir öğrencidir, önemsizdir ama yine de o da gemiye alınır. Bunlar ailecek donma ünitesine konur. O donma anlarını çok gerçekçi anlatmış. Hatta Amy'nın zihni ara sıra açılıp rüya görüyor, o bile tuhaf  bir his veriyor. Planlar uzay gemisinin 300 yılda yeni gezegene varması üzerine ama işler pek yolunda gitmez.
Yolculuktan birkaç yüzyıl sonra gemide tuhaf olaylar yaşanmaya başlar ve idare değişir. Bir yönetici vardır adı Bilge. Bir de Çırak vardır. Bilge'nin öğrencisi, sonraki jenerasyonun lideri olacaktır. Uzun yıllar bu düzeni korurlar. Gemide çeşitli sınıflar var. tip olarak herkes birbirine çok benzese de bilim adamı, sanatçı, çiftçi gibi gruplara bölünmüşler. Hepsinin kafa yapısı başka. İçtikleri suya ilaç koyup halkı pasifleştiriyorlar. Kafası çalışması gereken kişilere de deli teşhisi koyup başka bir ilaç verip normal seviyede kalmaları sağlanıyor. Düzen biraz tuhaf ama okudukça alışıyoruz :)
Neyse, Amy planlanandan 50 yıl erken uyandırılır. Kendisini kimin uyandırdığını uzun süre bulamaz. Gemide büyük yalnızlık çeker. Dünyayı özler, gökyüzünü, güneşi. O özlerken ben de özledim, o kadar inandırıcı özlüyor.
Bilge, Amy'yi bir bela olarak görüyor. Çünkü kızın dış görünüşü çok farklı. Gemi halkı esmer, koyu renk saç ve gözleri olan bir gene sahip. Kızda kızıl saçlı, yeşil gözlü bir ucube :) Ona öyle diyecekler bir süre. Bilge'ye göre farklılıklar kargaşayı tetikler, bu da çatışma yaratır. Çırak buralarda Bilge'den farklı görüşlere sahip ama pek çaktırmıyor. Bir gün Bilge'yi öldürene kadar. Zaten olaylar ondan sonra canlanıyor. Meğerse bunlar 300 den fazla senedir yoldalarmış, geminin motoru uranyumu dönüştüremeyip sürekli yavaşlıyormuş. Varmaları da daha birkaç yüzyıl daha sürecekmiş. Bunu duyan gemi halkı çıldırmasın diye ilaçla sakinleştiriliyormuş hep. Ortalık fena karışacak yani :D




Adı: Bir Milyon Güneş
Yazar: Beth Revis
Orj. Adı: A Million Suns
Sayfa: 424
Fiyat: 13 tl

2. kitap daha sürükleyiciymiş, bir buçuk günde bitirdim. Gemide olaylar öyle hızlı akıyor ki, okurken yetişemiyorum.
Çırak'tan önce Bilge adayı malum, öldü sanılan ama aslında kaçak olarak yaşayan Orion, ortaya çıkar. Bir sürü planı ve deli fikri vardır. Herkesten çok şey biliyordur. Ama pek konuşturmazlar onu, yeni donma haznesine atıp dondururlar. Yaşlı Bilge de, halkını uyuttuğu Phydus adlı ilaçla öldürülür. Çırak artık halkı uyutmak istemez ve herkesi özgür bırakır.
Sorunlar orada çıkmaya başlar. Yiyecek dağıtımı azalır, üretim düşer, kavgalar, ufak isyanlar artar. Çırak halkını yönetememeye başlar. tüm bu sorunlarla uğraşırken dünyalı Amy, başka bir bilmecenin peşindedir. Orion donmadan önce Amy için bir ipucu bırakır. Amy her ipucuna ulaştığında Orion'un bir videosunu da bulur. Orion ilk videoda gerçeği söyleseydi kitap bu kadar uzun olmazdı eminim :) Ama ipuçlarını değiştiren biri var gemide. Bu yüzden Amy'nin işi kolay olmuyor. Geminin donma katında bir silah bölümü buluyorlar. Yeni dünyada lazım olursa diye konulmuş. Burası tehlikeli çünkü ilerleyen zamanlarda orada bomba çalınıyor ve geminin en önemli yeri bombalanıyor.
Bu sırada Çırak astronot kıyafetlerini keşfediyor ve geminin dışına çıkıp bozuk olan yeri görmek istiyor. Ama gemi bozuk değil. Aslında gemi yolda bile değil. Centauri-Dünya gezenine varmış ve öylece bekliyor gemi. Çırak gezegeni karşısında görünce şok oluyor ve bunu tüm halkına gösteriyor. Gemi tam indirmek üzerelerken Köprü katı bombalanıyor ve inemiyorlar.
O sırada doktor çıkıyor piyasaya. Orion'a deli gibi sadık, Çırak'ı kabul etmiyor ve Orion'ı çözdürürken işler karışıyor. Sonrasında Amy bahçedeki havuzun dibinde bir kapak buluyor. Geminin maketinden aslında donma katının çok ayrı bir bölüm -bir mekik- olduğunu çözüyorlar. O kapaktan inip, mekiği gemide ayırıp yeni gezegene inebilirler. Burada kitap bitiyor.

Bir tahminim var, yeni gezegenin aslında yeni olmadığı yönünde. Bunlar bence dünyadan bir milim bile öteye gidemediler. Çırak'ın gördüğü 2 güneşten biri de ay diye düşünüyorum, bakalım ne çıkacak..



Adı: Dünyanın Gölgesi
Yazar: Beth Revis
Orj. Adı: Shades of Earth
Sayfa: 461
Fiyat: 12 tl

Son kitabı da 1,5 günde bitirdim. Bu da diğerler gibi sürükleyici. Ama bir yerde dayanamadım ve son sayfayı okudum. Keşke okumasaydım, daha fazla heyecanlanırdım. Sonunu bilince pek bir anlamı kalmıyor işte.

Yeni dünyaya iniyorlar. Biraz apar topar bir iniş ama sonuçta bir iniş. Tüm donmuşları çözüyorlar ve Amy'nin babası liderlik yapmaya başlıyor. Bizim Çırak'ı, tabiri caizse, pek sallamıyor. İnerlerken onlara birşey çarpmıştı, bir hayvan. İndikleri gibi Çırak'a saldırıyor zaten. Öldürmüyor ama korkunç bir yaratık. Tabi sadece o değil, daha da kötüsü var o gezegende. Zamanla tanışacaklar.
Su kaynağı ararken harabe evler buluyorlar. Tıpkı dünyadaki gibi beton binalar. İnsanlar tarafından yapılmış ama terkedilmiş, boş. Gezegende insan varsa bile henüz görünmüyor.
Oraya alışmaya çalışırken gizemli ölümler meydana geliyor. Her hece biri ölüyor veya yeniyor mesela. Amy ve Çırak etrafı gezerken değişik bir merkez buluyorlar. bir çeşit hava alanı. Orada bazı sırlar çözülüyor. Meğerse Godspeed oraya inemeden Dünya'dan başka bir koloni gelip yerleşmiş oraya. Ama işler ters gitmiş ve ölmüşler. Bu kadarı bile büyük şokken devamı daha da korkutucu oluyor.
Merkezde bir mekik var, uzay istasyonuna giden. İnsanların yarısını bindiriyorlar gemiye ama daha yola çıkamadan zehirli gazdan ölüyor insanlar. Amy'nin annesi de ölüyor bu sebeple. Sonra Çırak, o mekiğe atlayıp Godspeed'e gidiyor. Orion'un son ipucunu bulmaya. Bu arada Orion onlarla donmuş olarak inmişti yeni dünyaya. Onu unutuyorlar ve zavallım öylece çözülüyor. Tabi pek yaşamıyor.
Godspeed'de tüm gerçekleri öğrenen Çırak izlediği videoyu Amy'e gönderiyor. Ama ona izletirken işler hiç de yolunda gitmiyor aşağıda. Meğerse Godpeed 300 sene sonra gezegene varınca Dünya'yla iletişime geçmiş. Ama inmeden Dünya'dan bir ekip göndermişler ve onlardan önce inmiş o ekip. Hatta şu belalı Phydus'u da o ekip getirmiş. Godspeed halkını bu zehirle köleleştirmek istemişler ama kaptan izin vermemiş ve inişi yasaklamış. Bilge sistemini başlatmış. Ve nesiller ilerledikçe bu bilgiler/geçmişleri kaybolmuş.
Sonunda herkes Dünya'nın bu pasifleştirme tavrından nefret ediyor. Amy'nin babası da ölüyor ve hatta Amy'i de bir iğneyle hibritleştiriyorlar. Kızın gözleri dahil pek çok şeyi değişiyor.
Çırak'a ne mi oluyor... Sakat kalmasa bari :)

*Godspeed içinde geçen bölümler bende ufak bir kapalı alan fobisi yarattı. Darlandım diyebilirim :)
*Kitabı okurken aklıma hep şu film geldi: City of Ember yani Sihirli Şehir. Mantık olarak bu kitapla aynı değil tabii, orada uzay yok mesela. Ama geçmişini unutan ve nereye gideceğini bilmeyen bir halk var. İzlenmesi gereken yolu, bulmaya çalışan insanlar var. Her ne kadar bir çocuk filmi de olsa.. Film 2008 yapımıymış, bu kitaplardan ilki de 2010 yılında basılmış. Kimbilir belki de yazar, bu filmi izlemiştir :)

Sonuç olarak bu seriyi sevdim.

2 yorum:

  1. Seriyi gerçekten merak ediyorum ama kitap kapakları nedense bana çok itici geliyor. Kitap kapaklarına çokta takıntılı değilimdir. Ama bu kitapları ne zaman alacak olsam kapakları sebebiyle vazgeçiyorum.

    YanıtlaSil
  2. Tasarımı becerememişler pek :D

    YanıtlaSil