18 Mart 2019 Pazartesi

Okudum: Septimus Heap Büyü, Uçuş, Simyacı, Arayış, Kaçış (Angie Sage)



Adı: Septimus Heap Büyü
Yazar: Angie Sage
Orj Adı: Septimus Heap Magyk
Sayfa: 431
Fiyat: 19,7 tl

Yaklaşık bir yıldır arıyorum bu kitabı. Son dördünü uygun fiyattan almıştım, ilk kitap hiçbir sitede yoktu. Neredeyse hepsine üye olup bu kitap için 'haber et' ayarı yaptım ama hiç ses çıkmadı. Geçen hafta Google'da öylesine bir arayayım dedim kii Hepsiburada.com'da varmış. Çok sevindim. Diğerlerine göre biraz pahalıya almış oldum ama napalım.. İyi ki de almışım. Pişman değilim.

Herkesin büyücü olmadığı ve kötülerin de bulunduğu değişik bir dünyada bir çocuk doğuyor. 7. oğlun 7. oğlu, Septimus Heap. Ailesi sıradan büyücü kategorisinde, hepsi yeşil gözlü sarışın kıvırcık saçlı. Ama Septimus bebekken birden ölüyor. Tam da o öldüğü gece babası Silas Heap, ormanda terkedilmiş bir kız bebek buluyor, eve getirip büyütüyorlar ve zaman ilerliyor. 10 yıl sonra bu değişik dünyada işler ters gitmeye başlıyor. Meğer çook eskilerden bir kötü büyücü, lanet ederek terketmiş oradaki meşhur kuleyi: 7. oğlun 7. oğlu ile geri döneceğim diyerek. Tabii ki Septimus'un ölmediğini buralarda anlıyoruz ama okumaya devam ediyoruz.

Heap ailesi, ortalık karışınca kaçmaya çalışıyorlar ama yolları ayrılıyor. Sarah Heap ve bir kaç oğlu ormandaki eski bir tanıdığa sığınırken; Silas Heap, bir oğlu, üvey kızı, Olağanüstü Büyücü, köpekleri Maxie ve yolda hayatını kurtardıkları çocuk asker 412 bataklıktaki Zelda Hala'nın yanına gidiyorlar. Orada başlarına türlü olay gelecek ve ailenin bir araya gelmesi epey zaman alacak.

Septimus ise kitabın büyük sürprizi, acaba kim?

Çok severek okudum. Gayet güzel ve akıcı bir dili vardı. Karakterleri çok içten, oradaki olayların gelişmesi, arada eskiye dönüp anlatmaları, hepsi çok iyiydi. Fantastik kurgu sevenleri üzmez bence, çocuk kitabı olsa da :)




Adı: Septimus Heap Uçuş
Yazar: Angie Sage
Orj Adı: Book Two Flyte
Sayfa: 383
Fiyat: 5 tl

İlk kitabın sonlarına doğru Olağanüstü Büyücü Marcia, Septimus'a bir uçuş muskası vermişti. Bu muska ile Septimus biraz havalanmıştı ama tam anlamıyla uçamamıştı. 2. kitap için minik bir ipucuymuş bu. Okurken anlamamıştım. 2. kitapta olaylar genişleyip derinleşirken, Septimus'un büyülü olduğu kadar tuhaf ve de komik dünyasına iyice alışıyoruz.

Septimus'un çıraklığının bir yılı dolmaya çok az kaldığında başlıyor kitap. Aradan geçen bir yılda Septimus'un en büyük abisi kıskanç Simon ortadan kayboluyor ama nedense Heap ailesinin çok da umurunda olmuyor bu olay. Gençtir, döner dolaşır gelir mantığıyla yaşamaya devam ediyorlar. Neyse, tam Ejderha Gemi'yi ziyaret vakti yaklaştığında Simon ortaya çıkıp prenses Jenna'yı kaçırıyor. Jenna tutsak edildiği yerden kaçmaya çalışırken okurları epey güldürecek ve yolda eski bir tanıdığa rastlayacak. İlerleyen bölümlerde Ejderha Gemi saklandığı yerden çıkmak zorunda kalacak ve gittiği yerde darbe alıp kötüleşecek. Bütün büyücü ahalisi gemiyi iyileştirmeye çalışacaklar ve o sıralarda uzaklardan bir yabancı gelecek yanlarına. Kim olabilir acaba..

Bir de yine ilk kitapta ejderha geminin saklandığı tünelde Jenna yeşil bir taş bulup Septimus'a hediye etmişti. O taş önemli. Hep düşündüm o taştan bir şey çıkacak diye. Çıktı da. Zira arka kapağa da güzelce koymuşlar kendisini :)

Okurken yine çok zevk aldım, daha da sevdim bu dünyayı. Komikliği bile güzel.





Adı: Septimus Heap Simyacı
Yazar: Angie Sage
Orj Adı: Book Three Physik
Sayfa: 397
Fiyat: 5 tl

2. kitapta son simyacıdan ve onun kayıp kitabından bahsedilmişti bir yerde. Ama hemen değişti konu. 3. kitabın ipucuymuş.

Kitap, Septimus simyacılık ve onunla ilgili konuları gizlice araştırırken başlıyor. Olağanüstü Büyücü, Septimus'a bu konudan uzak durmasını söylese de Septimus gizlice okumaya devam ediyor. Ama bu süreçte sürekli aynı rüyayı görüyor. Uzun bir bacadan aşağıya düşüş. Bu rüya gerçek olacak tabii ki.

Septimus'un babası ve köprüden sorumlu arkadaşı, maceralı büyücü satrançlarını oynamak için tavan arasında mühürlü bir odaya giriyorlar. Koca sarayda başka yer yokmuş gibi. O odanın sakladığı uğursuz bir tablo ve o tablonun hayaleti var. Mühür kırılınca hayalet serbest kalıyor ve 500 yıllık kötü planlarını gerçekleştirmek için harekete geçiyor.

Bu uğursuz hayalet 500 yıl öncesinin kötü kraliçesi. Adı çok uzun ve karışık, kısaca Ethel diyelim kendisine. Bir de acayip yaratığı var. Hastalık yayan cinsten. Kraliçe pek bencil, bu yüzden sonsuz hayat isteyip, hep ben kraliçe olayım, ortalığın canına okuyayım diyen biri. Zaten hayattayken, oğlu son simyacıymış. Kendisine ölümsüzlük iksirini yaparken işler çığrından çıkıvermiş. Bu sıralarda Septimus'un karanlık bir aynadan geçip 500 yıl öncesine gitmesi de ne tuhaf tesadüf değil mi?

Kitabın başlarında hiç bilmediğimiz bir karakter dahil oluyor hikayeye: Snorri. Küçük genç kız. Aslında bir kaptan. O da kendine bu kargaşada bir yol çizecek ve başına türlü şeyler gelecek.

İşimi gücümü bırakıp hırsla hevesle okudum kitabı. Oldukça heyecanlıydı ve bazıları 500 yıl geride kaldı..

*Bu kitapta çevirmen değişmiş. Hikayeyi bozmamış ama bazı kelimeleri çevirmeden bırakmış. Alışmış olduğumuzun yerine yabancıları gelince bir garip oluyor insan. Neydi o deyip çevirisini yaptım birkaç kelimenin mesela.




Adı: Septimus Heap Arayış
Yazar: Angie Sage
Orj Adı: Book Four: Queste
Sayfa: 429
Fiyat: 5 tl

3. kitabın sonunda Septimus'un yanındaki birkaç kişi 500 yıl geride kalmıştı. Bu kitapta da Septimus ve Jenna'nın amacı geride kalanları kurtarmak. Son simyacı sayesinde geride kalanlardan bir harita bulunuyor ve yola çıkmaya karar veriyorlar. Saraydan çook uzaklarda bir yerde Foriks Evi diye bilinen bir mekanda, tüm zamanlar birleşiyormuş. Buradan istedikleri zamana gidip, arkadaşlarını geri alacaklar ve hayatlarına mutlu devam edeceklerini sanıyorlar. İşler öyle yürümüyor canım.

3. kitapta bir nehir yolculuğu sırasında Forikslerden bahsedilmişti. Nicko, çocukken Jenna'yı korkutmak için bu hikayeyi anlatırmış. Tatlı ipucumuz, onsuz olmazdı.

Septimus, Foriks evine doğru yola çıkmadan hemen önce uğursuz bir hayaletin canı sıkılır ve biraz ortalığı karıştırmaya karar verir. Tertius Fume adlı bu hayalet, eski bir Çırak geleneği olan 'çekiliş' olayını zorla gerçekleştirmeye çalışır. Herkesin korktuğu çekilişin laneti şöyle: Çırak küpün içinden bir taş çeker. Taşta A harfi varsa, Arayış adında bir gemi gelir, çırak o gemiye genelde zorla bindirilir ve bir daha asla geri gelmez. Arayış macerasını tamamlayan bir çırak daha olmamıştır. Septimus bir şekilde çekilişten kaçar ama taştan kaçamaz. Kendini kaçınılmaz olana giderken bulur ve bunu yanındakilere bile söyleyemez. Aynı zamanda Foriks Evi'ne de gidecek ve başlarına türlü olaylar gelecektir.

Seprimus'un maceraya atılması neredeyse kitabın yarısından sonraya kaldı, bu yüzden biraz sıkıldım. Ama sonrası oldukça heyecanlıydı. Değişik karakterler ve komik olaylar, okumayı kolaylaştırıyor çoğu zaman.

Arayış'ın aslında ne olduğunu açıklıyorlar. Ah o uğursuz hayalet, hepsi onun yüzünden..




Adı: Septimus Heap Kaçış
Yazar: Angie Sage
Orj Adı: Book Five: Syren
Sayfa: 420
Fiyat: 5 tl

Arayış'ın bittiği yerden devam ediyor macera. Foryx Evi'nden çıktıklarında bir kısmı hemen saraya dönmüştü. Ama bir kısmı oradaki bir limanda kalıp dinlenmeyi tercih etti. Septimus, saraya döndü ama hemen ertesi gün, geride kalanları almaya gitti. Tabii ki ejderhasıyla. Bıraktığı kişileri, orada bulamayınca limanda gezmeye başladı ve Jenna'nın babasının gemisine vardı. Ama arkadaşları ve kardeşi Nicko, ejderhayla değil gemiyle dönmek istedikleri için yalnız başına dönmeye karar verdi. Son anda yanına Böcek ve Jenna katıldı ve geri dönüşe başladılar.

Yolda felaket bir fırtınaya yakalanıyorlar ve maalesef ejderhayı yıldırım çarpıyor. En yakınlarındaki fenere doğru giderken orada bir  ada bulup iniyorlar. Ada pek sakin ve güzel bir yer ama aslında bilmiyorlar. Orası çok lanetli bir ada. Siren adında bir hayalet var orada, kötü şeyler peşinde. Kötülüğün olduğu yerde Tertius Fume denen hayalet olmasaydı pek iyi olacaktı..

Bu sıralarda, bataklık bekçisi Zelda hala, kendine bir çırak yetişriyor. Çırağı Kurtçocuk. Onu bir göreve gönderiyor, epey ilginç bir görev. Ama Kurtçocuk görevini tamamlarken karşısına Lucy çıkıyor ve Lucy'nın olduğu yerde işler tabii ki biraz karmaşıklaşıyor. Bu ikili çok başka yollardan Septimus'a varacaklar ve başlarına daha beter şeyler gelecek.

Sepitmus'un bulunduğu adaya yakın olan fenerin tasvirine bayıldım. Kedi kafası gibi, iki gözü var ve ışık oralardan çıkıyor. Fenerin bekçisi fenerden daha komik :)

Okurken yine çok eğlendim. Tuhaf tesadüflerin komik olaylara bağlandığı ve sonunun yine kötü bitmediği güzel bir maceraydı. Ne yazık ki bu son kitap. Çok beğendim ama yine de çocukların büyümesini isterdim. Yani yetişkin hallerini de okumak isterdim...


*Kapak tasarımlarını da beğendim. Ayrıca içlerinde güzel haritalar ve hoş çizimler de var.

2 yorum:

  1. 6 ve 7. Kitabı yok mu serinin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok sanırım. 1. kitabı ararken orijinallerini de görmüştüm ama hep 5 taneydi.

      Sil