Okudum: Küller ve Kor, Gece ve Ateş (Sabaa Tahir)

Adı: Küller ve Kor
Orj. Adı: An Ember in the Ashes
Yazar: Sabaa Tahir
Sayfa: 478
Fiyat: 12 tl

Kitabın kapağına bakınca sanki acıklı bir ortadoğu hikayesi içeriyormuş hissi veriyor ama konunun bununla hiç alakası yok. Gayet fantastik bir macera var sayfalarında, hem de en sürükleyicisinden.

Laia aslında bir köle değil. Anne-babasını küçük yaşta kaybetmiş ve o dünyadaki ezilen halktan bir kız. Abisi, büyükannesi ve büyükbabasıyla yaşamlarını güç bela sürdürürken, Laia'nın abisi bir işler çevirir ve onu alır götürürler. Laia kaçmak zorunda kalır ve o andan itibaren tek amacı abisini kurtarmak olur. Yolu o zamanın isyancı grubuna düşer ve kölelik rolünde casusluk yapmaya zorlanır.

Elias sıradan bir savaşçı değil. Babasını tanımıyor ve annesi, onu hiç sevmiyor. Elias acımasız savaş eğitimini aldığı okuldan mezun olmak üzere ama asıl amacı oradan kaçmak. Kaçacağı gün kaderin de cilvesiyle işleri yolunda gitmiyor ve birden dört imparator adayından birisi oluyor. Sonrası onun için hiç de kolay olmayacak.

Laia ve Elias'ın yolu birden çok kesişecek ve amaçları çok farklı da olsa birbirlerine yardım edecekler. İşler hep tahmin etmediğimiz şekilde gelişecek ve kitabı 2 gün gibi kısa bir sürede yiyip bitireceğiz. Sonra da dua edeceğiz, yazar seriyi bir an önce yazıp bitirsin diye :)

*Tek kitap olduğu düşünerek almıştım ama değilmiş. Devamı yazılmamış (en azından 2. kitap çevrilmiş) Sonlanmamış serileri okumak çok sevdiğim bir alışkanlık değil. Maalesef bekleyeceğim..

* 1000kitap'taki incelemeleri iyi ki kitabı bitirince okudum. Yoksa beni etkilerdi ve bu güzel maceradan mahrum kalırdım. Bazen yorum okumamak çok işe yarıyor. Herkesin aldığı tat farklı işte..

Adı: Gece ve Ateş
Orj. Adı: A Torch Against The Night
Yazar: Sabaa Tahir
Sayfa: 493
Fiyat: 25 tl

Arayı çok açmamak gerek diyerek pahalı da olsa aldım. Merak ağır geldi. Elias ve Laia kaçarken bitmişti ilk kitap. Oradan devam ediyoruz. Muhteşem ikilimiz, bulundukları bölgeden çıkarken Elias'ın cadaloz annesine yakalanırlar. Kadının ne belalı bir savaşçı olduğunu biliyoruz artık. Oğluyla dövüşürken bir anda gitmelerine izin verir. Sonradan çıkacak onun da oyunları.

İkilinin amacı Laia'nın abisini uzaktaki bir hapishaneden kurtarmaktı. Yolda başlarına türlü şeyler gelse de amaçlarından vazgeçmeyecekler. Bu yolculukta Laia biraz da kendini keşfedecek. Ama umulmadık anda eski iki tanıdığına rastlayacak ve birinden fena kazık yiyecek. Aptallığına doymasın. Bir yerlerde Elias ile yolları ayrılacak mecburen. Kader ikisinden yana değil maalesef. Kahinlerin herkese boncuk dağıtır gibi bol bol kehanet verip aslında gelecek hakkında elle tutulur hiçbir şey dememeleri de ayrı bir sinir bozucu. Helene'in yerinde olsam 3. kitapta kahinlerin tapınağını başına yıkardım. Neyse.

Evet 3. kitap da var ve dilimize çevrilmemiş. Aman ne hoş. 2. kitap 2016'da basılmış. Daha ne kadar bekleriz kim bilir. Her bir olayı unutmadan çıksa ne iyi olurdu..