6 Mayıs 2021 Perşembe

Okudum: Merdivenler Kenti, Kılıçlar Kenti, Mucizeler Kenti (Robert Jackson Bennet)

 



Adı: Merdivenler Kenti
Orj. Adı: City of Stairs
Yazar: Robert Jackson Bennet
Sayfa: 469
Fiyat: 23,75 tl

Trendyol'da İthaki güzel bir indirim yapmıştı birkaç ay önce. O zaman almıştım. Herhangi bir yerde yorum da okumadım sadece konusu ilgimi çekmişti. Sonradan baktım yorumlara, hiç sevmeyen de olmuş, bayılan da. Bense tam ortadayım. Seri olarak almasaydım belki devamını okumaya hevesim olmayabilirdi, öyle diyeyim. Yine de çok kötü değil, oldukça sürükleyici bir anlatımı var. Yazım hataları biraz fazla gelse de artık kendim doğaçlama yapmaya alıştım böyle durumlarda..

Fantastik bir kurgu olduğunu söyleyeyim. Zamanında 6 ilah varmış, her birinin tuhaf özellikleri/güçleri varmış. Sonra bir gün bir insan bu ilahları öldürmüş. Nasıl öldürdüğünü bilen yok zira tarih, bu insanlara unutturulmuş. Geçmiş hakkındaki belgeler saklanmış ve araştırmak da yasaklanmış. Sebebi belirsiz. Tabi her yasak delinmeye mahkumdur, birileri gizliden araştıracak bu geçmişi. Sonra fark edilecek ve haliyle öldürülecek. Bu ölümü araştırması için de bir yetkili gönderilecek üstlerden. İşte baş rolümüz o yetkili kişi. Geçmişe ilgi duyan, aslında tarih delisi, ilahların mucizelerine kafayı takmış bir kadın bu. Oldukça da bilgili ve zeki. Yanında bir de yardımcısı var, Sigrud. Bu adam tam bir efsane. Umarım diğer kitaplarda da çokça karşımıza çıkar zira karakteri en sağlam oluşturulmuş kişi olduğunu düşünüyorum. Diğerlerinde hep bir kararsızlık falan yaşatıyor yazar. Sigrud demir gibi. 

Olay aslında malum ölümün araştırılması ama başrolümüz olan kız Shara, çok meraklı olduğu için kendini bir sürü olayın içine atacak, geçmişe dair pek çok şey keşfedecek, üstlerinden epey azar yiyecek ama pek çok da kahramanlık yapacak. Bu kızın geleceği parlak görünüyor, kitabın sonunda baya ışıldıyordu, devamında sönmez umarım.

Ayrıntılara girmeyeceğim. Bu kitaba tam olarak kapılamasam da sevdim, hızla okudum, pişman da olmadım. Devamı beni üzmez umarım.

*Kitabın merdivenlerle falan pek bir alakası yok aslında. Başlarda bahsi geçiyor, hiçbir yere gitmeyen merdivenler. Bulikov şehri merdivenle dolu. Amaçsız ve sonsuzlar. Çok eski zamandan kalmışlar. Çocuklar tırmanıyor artık, oyun olsun diye. Sonra sıkılıp iniyorlar zaten. Olaylar hızlandıkça kimsenin de işi olmuyor o merdivenlerle. Bana kalsa kitabın adını Bulikov'un Laneti falan koyardım. Sırıtmazdı en azından :)

*Kapaktaki pelerinli figür sanırım Shara'nın savaştığı ilah. Başlarda Sigrud gibi düşünmüştüm de değil. 



Adı: Kılıçlar Kenti
Orj. Adı: City of Blaids
Yazar: Robert Jackson Bennet
Sayfa: 498
Fiyat: 23,75 tl

2. kitapta ana karakter artık Shara değil. Hatta Shara burada neredeyse yok gibi. Birkaç defa kendisine özel bir iletişim yoluyla bağlanıyorlar o kadar. Asıl karakterimiz meşhur General Mulagesh. Hırçın ve asi askerimiz. Bu kadının karakteri oldukça sağlam burada. Sadece dili biraz küfürlü, aslında baya baya ağır konuşuyor da neyse. 

Shara bir şeyler peşinde ve bu şeylerin peşine kendisi düşemezmiş. Bu yüzden en güvendiği kişiyi gönderiyor: Mulagesh. Kadın emekli olmuştu, bir sahil kasabasında kafayı buluyordu, onu ikna edecek sebepleri de oluşturmuş Shara, zeki kız. Bu esrarengiz görev sebebiyle kıtada kimsenin gitmek istemediği yere yollanıyor Mulagesh. O yer Voortyashtan, yani ilah Voortya'nın mekanı. Voortya da ölü ilahlardan, onun mucizeleri de çalışmıyor bu yüzden. Ama hesapta olmayan bir şey olacak ve Voortya'yı görecekler. Bölüm sonu canavarı misali çıkacak ortaya. Ama öldüğünden de eminler, o zaman bu kılıçları kim yönetiyor?  Dağ kabilelerini bu kılıçlarla kim doğruyor? Eski ritüellerin peşinde Kılıçlar Kenti'ni dürten de kim? Ortalık çok karışıyor evet. 

Voortyashtan'da yeni bir karakter dahil olacak kitaba. Sigrud'un kızı, Signe. Bu kızın da karakteri sağlam geldi gözüme. O da oldukça zeki. Kendince planları var bu oyunda onun da. Kızı varsa babası da vardır diyerek Sigrud'un da dahil olacağını söyleyeyim. Adam  ilk kitapta efsaneydi, burada biraz kırgın, duygusal. Öfke patlaması olacak elbet ama gönlü kırık, zavallım. Onu son görüşümüz olmaz umarım.

Kapaktaki kılıç ve kitap ismi bu sefer tam isabetli olmuş. Voortya ölüm ve savaş ilahıymış. Kendi halkını öteki dünyaya gönderen tek ilahmış ve halkına bir söz vermiş. Ölenler bir gün geri gelecekler ve kıyameti koparacaklarmış. Öteki dünyaya da Kılıçlar Kenti demişler. Oradan sebep..

2.kitapta daha çok savaş, strateji, politika gibi durumlar ağır basıyordu bu yüzden biraz sıkıldım. Voortya'nın gizemi açığa çıktıkça heyecan arttı ama genel olarak savaşlı askerli kısımları şöyle next tuşuyla ilerletesim geldi. Hele öyle bir yer oldu ki, olayların en heyecanlı yerinde birisi sırf gıcıklığına kılıç düellosu isteğinde bulundu. 'Vurun şu adamı' dedim, vurdular. Böyle isabetli bir okuma yok :D 
Ha sonra bir yerlerde başka bir kılıç dövüşü gerçekleşti, neyse ki çok uzun değildi..





Adı: Mucizeler Kenti
Orj. Adı: City of Miracles
Yazar: Robert Jackson Bennet
Sayfa: 491
Fiyat: 23,75 tl

Sigrud karakterini çok sevmiştim vee son kitabın ana karakteri Sigrud :) Bu yönüyle çok sevindim ama Sigrud'u okudukça üzüldüm ona. Aslında kendi içinde yalnız, derin acılara boğulmuş, ölmek istiyor ama kaderin cilvesi işte, ölemiyor. Bir efsane o ama mutlu değil. O yüzden birazcık içim buruk okudum diyebilirim.

İlahlar ölmüştü, hatta ilahların çocukları da ölmüştü. Yani öldü biliniyorlardı. Birkaçı ölmemiş ve tuhaftır, bugüne kadar yaşamışlar. Bir şey olacak ve ilah çocukları, kendi geçmişlerini hatırlayacaklar. İçlerinden bir tanesi nefret dolu. Shara'nın teyzesinin oyunlarıyla delirmiş bir ilah çocuğu, son kitabın kötü karakteri işte. Onun kendine has, özgün bir kötülüğü var. Adı anıldığında geliveriyor. Korku ögesi değil tabii ama gelince dehşet saçıyor.

Shara'nın üvey kızını çok az da olsa görmüştük 2. kitapta. O biraz büyüyor ve Sigrud'dan sonra en çok onu okuyacağız. Onun da epey gizemi var. Bazı eski karakterler de dahil olacak tabii. Kitap oldukça sürükleyici ve ayrıntısı bol. Sonu hüzünlü olsa da sevdim bu seriyi.

Rahatsız olduğum bir şey var ki söylemem gerekli. Kitabın orijinal yazımında durum nasıldır bilemem. Burada yapılan yanlışı söyleyeyim. Karakterlerin konuşmaları hep orta yerlerinde bölünüyor ve "..diye düşündü.." cümlesi araya sokuluyor şahıs ismiyle. Sonra o şahsın cümlesi kaldığı yerden devam ediyor. Araya sokulan bu kısacık şey(!) o kadar sinir bozucu ki. Bazen karakterin ismini de ekliyor hatta düşünürken neresini kaşıdığını falan. Bu durum 1-2 defa olsa dikkatimi bile çekmezdi ama neredeyse her sayfada durum böyle ve gerçekten çok sinir bozucu. Düşünüyorum da şimdiye kadar hiçbir kitapta bu konuya bu kadar sinir olmamıştım. Buna rağmen beğendim bu seriyi. 

*Mucizeler Kenti tabii ki yine Bulikov. Başka hangi şehir layık olabilirdi ki bu yakıştırmaya..
**Kitapta bu dünyaya ait bir harita yok. 3'ünde de yok. Tamamen kafamızda kuracağız coğrafyayı. Kolay gelsin.

* Kitaplarımı ve diğer eşyalarımı sattığım dolap hesabım: 

https://link.dolap.com/XU2He

3 yorum:

  1. Kitapseverlerin tatlı mutlulukları 🥰 keşke her kitabı beğenebilsek 🌸

    YanıtlaSil
  2. Elimde ilk kitabı var. İndirimden almıştım. Devamını henüz alamadığım için başlamadım okumaya. Ama yorumlarını okuyunca konusu ilginçmiş. Kalemine sağlık 😄

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım 🥰 Devamlarını alıp öyle başla bence, yarım kalmasın.

      Sil