4 Mart 2018 Pazar

Okudum: Tünel (Tim Weaver)



Adı: Tünel
Orj. Adı: Vanished
Yazar: Tim Weaver
Sayfa: 460
Fiyat: 16 tl

Bu yazardan ilk kez okudum. Aslında sıradan polisiyeler gibi diyebilirim ama okurken pek sıkılmadım. Bazı cinayet sahneleri ürpertici olsa da çok rahatsız etmedi. Aranan katilin kim olduğu çıkıyor ortaya ama okurken birkaç kez şaşırtıyor. Tahminlerim tam tutmadı yani.
Sevmediğim tarafı da söyleyeyim. Polis merkezinde iki gıcık tipleme var. Geçmişte takıştıkları meslektaşları işe geri dönmüş, ona çok kızmışlar, sürekli sataşıyorlar adama. Ama sataşmalar ergenlik düzeyinde. Amaçsız gibi geliyor bir süre sonra. Yaşları da yüksek 50 civarı. Daha mantıklı kindarlık beklerdim. Onların sinir bozan tavırlarına ben de sinir oldum :)

David Raker kitabın baş karakteri. Kaybolan insanları bulan biri. Polis değil sadece eski bir gazeteci. Bağımsız çalışıyor. Ama takip sırasında sürekli polisle yüz yüze geliyor ve haliyle Raker'ı kimse sevmiyor. Sam Wren adında bir adamın kayboluşuyla ilgileniyor kitapta. Sam 6-7 ay önce bir gün metroya binmiş ve bir daha inmemiş. Karısı onu merak ediyor ama aslında kocasını deli gibi sevdiğinden değil. Ev kredisi kendisine çok ağır geldiği için, adamın bir anda çekip gitmesini hazmedemiyor. Gelsin borcunu ödesin mantığında hatun..
Raker olay gününün kamera görüntülerini bin kere izlese de pek bir şey anlaşılmıyor. Konuştuğu metro görevlileri de pek tekin insanlar değil. Biri asıl katil aslında ama çaktırmıyor. Diğeri de oyuna gelecek yakında. Bir de işini kaybetmiş ama sonrada mesleğe geri dönmüş polis var, hani herkesin sataştığı: Healy. Kitap bölümler arasında o adama da uğruyor.

Bir daha düşündüm de 16 liralık bir hikaye değilmiş aslında. Sonunda Raker öldü galiba. O bari yaşasaydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder