21 Eylül 2020 Pazartesi

Okudum: Görmek (José Saramago)


Adı: Görmek
Orj. Adı: Ensaio sobre a Lucidez
Yazar: José Saramago
Sayfa: 324

Körlük kitabından sonra bu yazara ilgi duymuştum. Artık hangi tesadüfün eseriyse Görmek kitabı da bir çekilişten çıktı geldi. İyi ki de böyle olmuş çünkü Körlük okunmasaymış bu kitap biraz havada kalırmış. Devam kitabı gibi demeyelim ama bir çeşit devam ediş var. Körlükteki olaylar ve ana karakterleri bilmemiz gerekiyor, zira o kişiler burada geçiyorlar.

Görmek kitabının zorlu çevirisine saygı duysam da benim Türkçemi, hatta tüm gramerimi bozdu diyebilirim. Düzelmek için kaç kitap okumalıyım bilmiyorum. Bir süre devrik, dağınık, karmaşık cümleler kuracağım maalesef. (yazım veya çeviri hataları değil anlatmak istediğim)

Körlük bilinmeyen bir şehirde geçiyordu ya da herhangi bir şehir adı geçmiyordu diyelim. Yine aynı o adı geçmeyen şehirdeyiz. (bir yerlerde Portekiz dendi sanki) İnsanların körlüğü atlatalı 4 yıl olmuş. Bir genel seçim yapılıyor ama oylar tuhaf derecede boş çıkıyor, yani büyük yüzdesi boş. Seçim tekrarlanıyor, bu sefer daha da çok boş oy geliyor. Hükümet bu boşvermişliğe kızıp şehri terkediyor. Tüm polis, yönetim, memur takımını alıp gidiyorlar. Şehirdeki bu başkaldırıyı, bunu kimin yönlendirdiğini bulmak istiyorlar. Şehri uzaktan idare ediyorlar aslında. Ortaya biri çıkmayınca bir günah keçisi bulmak gerekiyor. Bulmaları da zor olmuyor. 

Bir gün bir mektup geliyor başbakana. Körlük döneminde bir kişinin aslında hiç kör olmadığını söylüyor bu mektup. Hatırlanacağı üzere bu kişi göz doktorunun karısıydı ve o körlük felaketinde aslında önemli bir rolü vardı. Boş oyların da beyaz körlükle ilişkisi olduğunu ve bu olayda kör olmayan tek kadının da kilit nokta olduğuna karar veriyorlar. Sonra gelsin takipler, sorgulamalar, vs.

*Seçim, oy gibi durumları içerdiği için biraz siyasi bir kitap olmuş demek isterdim ama yorucu bir okuma oldu benim için. O yüzden bir sınıflandırma yapamayacağım. Zira sonu gelmeyen betimlemeler, sonu gelmeyen cümleler, anlık önemli şeylerin aralarda kaynayıp gitmesi, bunlar hep yordu beynimi.

*Niye Görmek? Görmez olsaydı keşke o kadın, o da kör olsaydı keşke. Her tuhaflığı suç sayıp, bir suçlu arayanlar, görmeselerdi keşke hiç..

6 yorum:

  1. Harika bir yazı,bende bu kitabı zor okumuştum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Bak şimdi mutlu oldum. Bu kitap hakkındaki fikirlerimle yalnız değilim artık :)

      Sil
  2. Körlük'ü severek okuyanlardanım ama Görmek'i henüz okumamıştım. Belki de başka bir yayınevi ya da çeviriden okumak daha doğru olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabın başında not var, yazarın özgün tarzına bağlı kalındı, gibisinden. Daha kolay okunabilir hale getirilse, çok iyi olurmuş aslında..

      Sil
  3. Madem Körlük'ün devamı gibi o zaman bu kitabı da okuma listeme ekleyeyim. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil